24 Mart 2011 Perşembe

Doğum günleri, doğma günleri

İlk aile hayatımda hiç yaşamadım küçükken pastanın üstüne dikilen mumları söndürme eylemini. Bizde kimse kimsenin doğduğu günün gün dönümünü kale almazdı çünkü. Babam her daim yorgun argın ve sinirli gelir, ablalarım zar zor aldıkları oje ve ruju paylaşamaz, annem beş çocuk ve bir kocaya bakma telaşındaydı. İlk kez kim doğum günümü kutladı hatırlamıyorum, ya da ben ilk kiminkini kutladım.

Ben doğum günlerine "doğma günü" anlamında baktım hep çünkü, o sadece bir doğma eylemini gösterir gündü, resmi tüm kimlik kartlarına ve arada bir doldurmamız gereken formlara yazılan.

Bir sonraki yıl artık o gün değildi ki, o gün sadece bir kez olabilirdi o da ilk olma tarihinde. Sonrasında neden o gün anılsın ya da kutlansındı ki?

Gün dönümlerini anlayamadım hiçbir zaman, ilk kim bulmuştu bu dönüm kutlamalarını? İlk kim ticarete dökmüştü ya da?

Bugün (dün) 23 Mart benim doğma günümdü. İlk aile bireylerinden bir tek kardeşim hatırladı, bir kaç arkadaş, üye olduğum birkaç site, bir kaç banka...

En güzel doğum ya da doğma günü mesajını ise gene ben kendime verdim:

"Eğer mutlu isen gerçekten doğmuşsundur... doğmuşsan o zaman mutlu ol sadece"

Herkese iyi doğmalar...

1 yorum: